19 Mayıs 2008 Pazartesi

29 Mart 2009’a Yatırım




Eskişehirspor 1996’dan beri Türk futbolunda en üst kademeden uzaktı. Geri dönecek gibi bir hali de yoktu zira maddi açıdan güçlü değildi. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen son derece idealist birisi olduğundan, belediyenin bütçesi üzerinden Eskişehirspor’a kıyak yapılmıyordu. Takıma sponsor olan büyük bir holding de çıkmamıştı. Onu geçtim yerli zenginler bile ellerini doğru dürüst ceplerine atmaya yanaşmıyorlardı.

Aslında şehirde çok ciddi bir potansiyel vardı. 1960’ların sonuyla 1970’lerin başında Anadolu İhtilalini gerçekleştiren kulüp olunması nedeniyle önemli bir futbol geleneğine sahiplerdi. Her maç 15 bin seyirci ortalaması tutturmayı da Üç Büyükleri bir kenara koyacak olursanız koca Türkiye’de onlardan başka başaran yoktu. Maddi sorunları aşmaları halinde Süper Lig’de bile zirveyi zorlayabilirlerdi.

İşte bu noktada memleketteki en şark kurnazı politikacılardan biri olan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan devreye girdi. Eskişehir’den milletvekili adayı olacağı 22 Temmuz 2007 Genel Seçimleri öncesinde kulübe elini bir attı ve Sergen Yalçın ile Coşkun Birdal gibi flaş transferlerle Eskişehirspor bir anda Birinci Lig’in en iddialı takımlarından biri haline geldi. Bu transferler için mali kaynak nasıl yaratıldı meçhul.

Ancak olayın Unakıtan’ın futbol sevgisiyle alakasının olmadığı çok açık, çünkü öyle olsaydı, Unakıtan’ın bir önceki dönem milletvekili seçildiği vilayetin takımı Edirnespor, onun mebusluğu döneminde tarihinin en büyük maddi krizi içine girip amatör kümeye düşmez ve oraya saplanıp kalmazdı. Belli ki Edirne’de bir futbol rantı yoktu, oysa ki Eskişehir’de bu rant çoktu.

Yapılan bu “taktik hamlenin” ilk karşılığı genel seçimlerde alındı ve AKP Eskişehir’de birinci parti oldu. Gerçi AKP’nin bu numara yapılmadan da Eskişehir’de birinci parti olabileceği düşünülüyordu. Dolayısıyla AKP-Eskişehirspor ilişkisinin asıl hedefi 22 Temmuz 2007 değildi. Asıl hedef 29 Mart 2009 Yerel Seçimleri’ydi.

Yılmaz Büyükerşen 1999’dan beri Eskişehir’de büyükşehir belediye başkanlığı görevini yürütüyor ve kentte partiler üstü bir güce sahip. İkidir DSP’den seçiliyordu ama CHP’den de aday olsa veya seçimlere bağımsız girse de pek değişen bir şey olmazdı. Haliyle Büyükerşen isminin bu ağırlığı, 29 Mart 2009’da AKP’nin Eskişehir’deki işinin, 22 Temmuz 2007’dekine oranla çok daha zor olduğu anlamına geliyordu.

Eskişehirliler belediyelerinden zaten üst düzey hizmet alırlarken, kent Türkiye’nin en modern ve yaşanılası kentlerinden birine dönüşmüşken, Büyükerşen’den bir başkasının belediye başkanı seçilmesi ciddi bir macera olur. Velhasıl insanların o maceraya atılabilmeleri için, onları cezbedecek özel bir şey lazım. İşte o cezbedici şey de Süper Lig olarak Eskişehir halkının önüne sunuldu.

Açıkçası bu yaz Kemal Unakıtan ile AKP’nin yerel seçimlerde Eskişehir Belediye Başkanlığı’na aday göstermesi muhtemel şahıstan bir transfer şovu ve gelecek sezon, en azından 29 Mart’a kadar, Süper Lig’de orta sıralardan kopmayan bir Eskişehirspor bekliyorum. Bunun sonucunda AKP Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni de ele geçirirse, o zaman da AKP öncesi dönemdeki kulüp-belediye ilişkileriyle AKP sonrası dönemdeki kulüp-belediye ilişkilerini incelemek, güzel bir karşılaştırmalı tez konusu olur herhalde.

3 yorum:

Onur Erdem dedi ki...

1- Bu blogda "terbiyesizlik" ve "saygisizlik" edilmedii surece her turlu elestiri yayinlanir. Az once yazdigi yorumun yayinlanmamis oldugunu goren "isimsiz" vatandas merak ederse diye bunu bir not olarak duselim.

2- Babasi dogma buyume Eskisehirli ve Eskisehirsporlu biri olarak benim de en azindan yuzde ellim Eskisehirsporludur diyebilirim. Benim derdim Eskisehisporla degil, Aziz Nesin'in Zubuk romanindaki Ipraham Zubukzade'ye nazire yapanlarla...

Adsız dedi ki...

yazıların çok güzel ama nacizane tavsiyem blogunun tasarımını değiştirmen yönünde. siyah arka plana yazılan yazıları okumak zor oluyor. şöyle izah edeyim; diğer bloglar tasarım açısından ntv spor senin ki trt gibi duruyo. valla bak :)

bRn dedi ki...

Bloguna ilk girişim ve bu güzel yazı ile karşıma çıktın, hislerime tercüman oldun. Hoş geldim

Eskişehirspor'u yükselmemesini istediğim tek takım olarak işaret edip açıklamaya çalışırken, mevzuyu futbol dışında görmemeye çalışan bir çoğunluğa karşı olunca yazın ile içim hakikaten biraz rahatladı.