13 Mayıs 2008 Salı

Bu Sezon Bir İlki Başaran Tek Takım: Sivasspor!




Özellikle yaşam tarzımı şekillendiren en büyük iki olguyu (1- Heavy Metal, 2- Futbol) düşündüğümde Türkiye’de doğduğuma hayıflanmışımdır hep (gerçi sonradan üçüncü olgu, yani gırtlak devreye girdiğinde bir anda halimden memnun oluyorum ama neyse işte). Nedeni gayet basit, Heavy Metal konusunda da futbol konusunda da özürlü bir milletiz çünkü.

“Bu girişin başlıktaki Sivasspor ile alakası ne?” diye soracak olanlara hemen açıklamada bulunalım. Ben 1981 doğumluyum. Doğduğum yıl Trabzonspor şampiyon olmuş belki ama onların yaşadığı hiçbir şampiyonluğu “childhood amnesia” denen illet sağolsun hatırlamıyorum. Eskişehirspor’un şampiyonluk mücadelesi verdiği, Göztepe’nin Avrupa’da fırtına gibi estiği yıllarıysa zaten yaşamadım bile.

Buna rağmen yolun aşağı yukarı üçte birini geride bırakmış durumdayız ve bu süre içinde ben Sivasspor kadar başarılı olan bir Anadolu takımı daha görmedim. Ama girişte dert yandığım “futbol özürlü millet” bu noktada can sıkmaya başlıyor işte.

Galatasaray 1959’dan bu yana 17. şampiyonluğunu elde etti.

Hayırlı olsun!

Ancak bir değil, üç değil, beş değil... 17! Çok anormal bir durum olmasa gerek.

Fenerbahçe de aynı dönemdeki 17. ikinciliğini yaşadı. Demek ki bu da anormal bir durum değil.

Beşiktaş ise sekizinci kez ligi üçüncü sırada tamamladı. Yani o da normal...

Sivasspor’a baktığımızdaysa sadece kendisi adına değil, Dört Büyükler haricinde kalan tüm takımlar adına bir ilki başardığını görüyoruz.

Evet, Dört Büyükler haricinde daha önce Sivasspor’dan daha iyi dereceler elde edenler olmuştu (sadece Eskişehirspor’un üç ikinciliği var) ama Sivasspor kadar yüksek bir puan ortalaması yakalayan olmamıştı.

Sivas’ın bu seneki puan ortalaması 2,15.

Bugüne kadar ligimizde oynayan takımları, elde ettikleri en iyi puan ortalamalarına göre sıralarsanız (ister iki puanlık dönemi üç puan üzerinden, ister üç puanlık dönemi iki puan üzerinden hesaplayın sonuç değişmiyor) Sivasspor Dört Büyüklerin hemen ardında kendisine yer buluyor.

Ama futbol özürlü bir millet olduğumuz için böyle bir olay üstüne keyifle oturup konuşmuyor, yazmıyoruz. Hâlâ “vay Galatasaray şampiyon oldu, vay Fenerbahçe neden şampiyon olamadı, vay bilmem ne...”

“Onların taraftarı daha çok, o yüzden onlar konuşuluyor” derseniz ne kadar futbol özürlü olduğumuzu daha çok belli etmiş olursunuz. Zaten İstanbul takımlarının İstanbul dışında bu kadar taraftara sahip olması abesle iştigal bir durum! Siz hiç Manchester United şampiyon olduğunda Londra’da, Birmingham’da, Southampton’da ve Birleşik Krallık’ın dış temsilciliklerinde yollara dökülen insanlar gördünüz mü? O yüzden “işte Premier Lig o!” Bizdeyse burada adından başka hiçbir haltı süper olmayan bomboş (son harfi isteğe göre değiştirebilirsiniz) bir lig var.

İşin daha da acı tarafı, İngiltere’de Sivasspor’unkine benzer bir hikaye yaşansa, bunun hakkının canlı canlı teslim edilmesini bırakın, aradan 30 sene geçse bile FourFourTwo gibi dergiler “Action Replay” köşelerinde bu konuyu ısıtıp ısıtıp yeniden gündeme getirirler. Bizde bırakın 30 seneyi, 30 gün sonra Sivasspor’un adını hatırlayan olmayacak.

Bu konuda, son zamanlarda revaçta olan bir reklamdaki gibi denebilecek tek bir şey var aslında:

SKANDAL!

1 yorum:

Adsız dedi ki...

muazzam tespitlerle dolu mükemmel bir yazı. elinize sağlık.