18 Mart 2008 Salı

Big Ears Chelski’ye Hediye Mi Edilecek?




Roman Abramovich yaklaşık dört yıldır futbol dünyasında adından en çok söz ettiren kişilerden biri. Chelsea’yi satın aldıktan sonra takımı dünyanın zirvesine çıkarabilmek için çılgınca paralar harcadı. Bu süre içinde İngiltere’de görmediği kupa kalmadı ama en büyük rüyası olan Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuna bir türlü ulaşamadı. İki kere yarı finale kadar geldi takım, ötesini göremedi.

Futbolun masum bir spor olduğunu düşünmek, hele ki içinde bu kadar çok para dönüyorken, safdillik olur. Bu sene Chelsea çalkantılı bir dönem geçiriyormuş gibi belki ama Şampiyonlar Ligi’nde işler tam istedikleri gibi gidiyor. Bu kısmı biraz detaylı incelemekte fayda var.

Chelsea ilk turda Valencia, Schalke ve Rosenborg ile aynı gruba düştü. Rosenborg, Şampiyonlar Ligi’ne katılan 32 takım içinde UEFA sıralamasında en az puana sahip olanıydı. Valencia da sezon boyu küme düşme hattının üzerilerinde gezinmesine neden olacak bir krizin eşiğindeydi. Schalke zaten vasatın üstünde de olsa renksiz denebilecek türden bir takım. Hiçbiri Chelsea’yi liderlik yolunda rahatsız edecek türden takımlar değildi. Öyle de oldu. Chelsea zorlanmadan grubu lider bitirdi.

İkinci turda Mavilerin karşılaşabileceği beş takım vardı: Roma, Celtic, Lyon, Fenerbahçe ve Olympiakos. Bunların içinde en zayıf görüneni Olympiakos’tu ve çekilen kurada Yunan şampiyonu Chelsea’nin rakibi oldu. Maviler bir kez daha zorlanmadan geçtiler turu.

Ve çeyrek final... Muhtemel rakipler bu kez de Manchester United, Barcelona, Liverpool, Arsenal, Roma, Fenerbahçe ve Schalke’ydi. Kura öncesinde büyüklerin hepsinin ortak arzusu Fenerbahçe veya Schalke’den biriyle eşleşmekti. Arzusu yerine gelen iki takımdan biri Chelsea oldu ve kurada Fenerbahçe’yi çekti.

Bitti mi? Bitmedi tabii. Çeyrek final kuralarının devamında yarı final kuraları da çekildi. Turnuvanın en büyük favorileri olarak gösterilen Manchester United ile Barcelona yarı finalde muhtemel bir eşleşmeyle karşı karşıya kalırken Chelsea ise Fenerbahçe’yi elemesi durumunda bu iki rakibe kıyasla daha çok tercih edebileceği Liverpool-Arsenal eşleşmesinin galibiyle oynayacak.

Dahası da var. Chelsea finale kalırsa da sahibi Roman Abramovich’in memleketinde oynamanın avantajını yaşayacak. Malum, maç Moskova’da ve Abramovich’in olası bir final durumunda biletlerin çoğunu ele geçirmesi sürpriz olmayacak. Yani Chelsea finale kalması halinde neredeyse maçı kendi sahasında oynayacak.

Sadece ilk turda son torbadan Rosenborg’u çekmek, ikinci turda Olympiakos’la, çeyrek finalde Fenerbahçe-Schalke ikilisinden biriyle eşleşmek, yarı finalde de Manchester United ve Barcelona’dan uzak durmanın ihtimali 420’de 1 (1/8 * 1/5 * 2/7 * 1/3), yani yüzde 0,24!

Ne dersiniz? Bu kadarı da tesadüf olabilir mi?

Hiç yorum yok: