27 Şubat 2008 Çarşamba

Coventry City - Nottingham Forest (28 Kasım 1990)




Yıllar önce yurtdışından maçların özet görüntülerine olan açlığımızı gideren tek yayın, Perşembe akşamları TRT 2’de seyrettiğimiz “Avrupa’dan Futbol”du. Bütün hafta perşembeyi iple çekerdik. İlkokul yılları... Sınıfta Oğuz diye bir arkadaş vardı, her Perşembe sabahı birbirimizi görür görmez birimiz “bu akşaaam” diye bağırır, diğerimiz de “Avrupa’dan Futbooool” diye karşılık verir, zıp zıp zıplardık.

Bir haftanın susuzluğunu; Martin Vasquez’in ara paslarını, Gordon Strachan’ın zekasını, kel kafalı Attilio Lombardo’nun sağ kanattan kopup gidişlerini, Hugo Sanchez’in taklalarını, Ruud Gullit’in rastalarını ve Ian Wright-Mark Bright ikilisine sahip Crystal Palace’ın adeta golcülerinin isimlerindeki kafiyeye nazire yaparcasına oynadığı şairane futbolu izleyerek dindiriyorduk.

Neyse efendim... Bir gün yine Avrupa’dan Futbol için sandalyemizi televizyonun önüne çekip transa geçmişiz. Birkaç maç özetinden sonra sunucu (Levent Özçelik veya Hüseyin Başaran’dan biriydi) “İngiltere Lig Kupası’nda çok ilginç bir maç oynandı, dikkatle seyredin” gibisinden bir anons yaptı. “İyi” dedik, başladık seyretmeye.

Maçın oynandığı tarih 28 Kasım 1990... Lig Kupası’nda 4. tur mücadelesi... Coventry City, Highfield Road’da Nottingham Forest’ı ağırlıyor. Coventry, daha sonraları Blackburn’de şöhretin zirvesine çıkacak genç İskoç yıldızı Kevin Gallacher’ın maçın ilk yarım saatinde yaptığı hat-trickle 3-0 öne geçiyor. Yalnız bu üç gol ne Coventry’ye ne de Gallacher’a yetiyor. Ve devrenin bitimine beş dakika kala maçtaki dördüncü gol geliyor. Golü atan takım da aynı, oyuncu da...

İşin garibi, Forest bu golü yedikten sonra arap atı misali açılıveriyor. Bir dakika içinde menajer Brian Clough’ın sahadaki kalıtımı olan oğlu Nigel çıkıyor sahneye ve onun attığı gol sonrası Forest farkı üçe indiriyor. Devrenin son dakikası içinde Nigel Clough bir kez daha sarsıyor Coventry filelerini. Bu da yetmezmiş gibi duraklama dakikaları oynanırken Clough, Gallacher’la aşık atarcasına durumu 4-3 yapıyor. Bir hat-trick de Clough’tan! Takımlar da bu skorun ardından soyunma odasının yolunu tutuyor.

İkinci yarıda heyecan giderek artıyor. 55’te Gary Parker’ın şutu ve 4-4! Forest bir gol daha atarsa belki de futbol tarihinin en büyük geri dönüşlerinden birini gerçekleştirecek! O hırsla saldırıp birkaç pozisyona da giriyorlar zaten. Ancak Coventry’den Steve Livingstone bir destanın yazılmasına karşı çıkarcasına maçın 5-4 ev sahibi ekip lehine bittiğini ilan eden isim oluyor.

Özetlerin başında skor söylenmediğinden görüntüleri seyrederken heyecandan bayılacak gibi olmuştum. 4-4’ten sonraki Forest ataklarında goller kaçtığında da sandalyeyi ekrana fırlatacaktım az kalsın, Livingstone’un golüyle de halıya yayılıp kalmıştım.

Şimdiyse, geriye dönüp bunları hatırladığımda, aklıma şu soru geliyor: “bu maçta, normalde iki tarafa da eşit bir mesafede duran dokuz yaşındaki bir çocuk bile seyrettiği özet görüntülerle bu kadar zıvanadan çıkmışsa, acaba kerli ferli, bira göbekli, koca koca Forest taraftarları kim bilir neler yaşamışlardır?”

Bu soruyu sorduysam da bunu tecrübe ederek öğrenmeyi hiç istemem tabii o ayrı...

Hiç yorum yok: