14 Aralık 2007 Cuma

Son Mu Yoksa Başlangıç Mı?




Fabio Capello günümüz teknik direktörleri içerisinde en görkemli kariyere sahip birkaç isimden biri, hatta belki de birincisi.

Gittiği her yerde, hem de kısa sürede başarıya ulaşmış birisi. Milan’da topladığı kupaları sayacak olsak yer yetemeyecek zaten ama Milan sonrasında Roma’yı 18 yıllık bir aranın ardından Serie A’da şampiyon yapması, geçen sene de kaynayan kazana dönmüş Real Madrid’i alıp Şampiyonlar Ligi şampiyonu Barcelona’nın önünde ligin zirvesine oturtması bile başla başına birer başarı öyküleri.

Gelgelelim bu sefer Capello biraz çılgın bir kumar oynadı sanki, malum, İngiliz milli takımı belki de gezegenin en lanetli takımı.

İngilizler’in dünya kupalarındaki performanslarına baktığımızda sadece 1966’da kendi evlerinde kazanılan bir şampiyonluk görüyoruz. Onun dışında ne bir final var, ne bir üçüncülük. İkinci en iyi dereceleri 1990’da yarı final oynayıp Batı Almanya’ya penaltılarla kaybettikten sonra üçüncülük maçında da İtalya’ya yenilip dördüncü olmak. Uruguay’ın iki kere dünya şampiyonu olduğu, Macaristan’ın iki kere final oynadığı, İsveç’in bir ikincilik ve iki üçüncülük elde ettiği, Şili ve Türkiye gibi dünya futbolunda hiçbir zaman marka olamamış ülkelerin bile birer üçüncülük yaşadığı dünya kupalarında futbolun mucidi olmakla övünen İngilizler’in çizdiği performans gerçekten vahim.

Avrupa Şampiyonlarındaysa vaziyet daha da berbat. 1968’de kazanılan bir üçüncülük var (o zamanlar varmış üçüncülük maçları) başka da bir numara yok. Sonraki en iyi icraat 1996’daki yarı final, o da kendi evlerinde. Final bile oynayamadıkları bu kupayı Danimarka da kazandı, Yunanistan da...

İşte Capello böyle bir milli takımın başına geldi. Bugüne kadarki kariyeri de göz önüne alındığında kendisinden bütün İngiltere 2010’da şampiyonluk bekleyecek şüphesiz. (Tabii katılırlarsa! Şaka yahu, 2008’den sonra onu da ıskalamazlar artık herhalde) Olur da Capello bunu başarırsa adının başına “Don” yakıştırması yerine gerçek bir “Sir” unvanı koyar, hatta bazıları onu II. Elizabeth’ten sonra tahtta bile görmek isteyebilir. Ve makus talihini yenen İngiliz milli takımı için de bu yepyeni bir dönemin başlangıcı olur.

Lakin olur da bu gidişatı Don Fabio’nun sihirli elleri de değiştiremezse o zaman da bu şu anda 61 yaşında olan teknik adamın parlak kariyerinin buruk sonu olur.

Cevabı 2.5 sene sonra alacağız.

Hiç yorum yok: