10 Haziran 2008 Salı

Vakit İsrafı!




Ara sıra FIFA’nın puan dağılımında yeni uygulamalar icat etmesinin gerekliliği sorgulanır. Genellikle de bu doğrultuda yapılan öneriler futbolun doğasına çok aykırı olduğu için ciddiye bile alınmaz. Ancak dünkü Fransa-Romanya maçı gibi karşılaşmaları seyrettikten sonra insan ister istemez 0-0’lık beraberliklerde her iki tarafın da sahadan puansız ayrılması gerektiğini düşünüyor.

Tabii böyle maçların akıllara getirdiği sadece bu değil. İnsan, ömründen iki saati nasıl heba ettiğini de düşünüyor haliyle. “O iki saatte bir kitap okusaydım”, “çıkıp dışarı hava alsaydım” hatta “yatıp uyusaydım” şeklinde düşünceler insanın beynini kemiriyor.

Futbol yazmak lazım ama ne yazacağız? Yazacak bir şey yok ki! Futbol yok çünkü ortada!

Romanya dörtlü savunmanın önüne Chivu, Radoi ve Cociş’i yerleştirmiş. Bunların ikisi zaten stoperden devşirme ön liberolar. Altı halis savunmacı artı bir de kaleci... Kalan oyunculardan Mutu ile Niculae ilerde bekliyor. Arada da gariban Nicolita koşuşturmaya çalışıyor.

Fransızlar daha mı pozitifti peki? Hayır. Kırk yılda bir canı çektiğinde futbol oynayan Anelka zaten karşısında kalabalık bir savunma görünce kendisini hiç zorlama ihtiyacı hissetmedi. Genelde sahanın gölgelik kesimlerinde gezinip durdu. Ribery bir şeyler yapmaya çalıştıysa da Romenlerin aşırı sertliği karşısında çabuk yıldı. Gözler Benzema’daydı belki ama bu hengamenin içinde o da doğru dürüst topla buluşamadı.

Maçta bir kıvılcım çakabilecek yegane taktik hamle, Benzema-Nasri değişikliğinden sonra Ribery’nin kanattan göbeğe çekilmesiydi fakat bundan da bir netice alınamadı.

Dileriz turnuva sonuna kadar bir daha böyle bir maç izlemek zorunda kalmayız.

Hiç yorum yok: